MEME KANSERİ VE GENETİK TESTLER: NEDEN YAPILMALI
MEME KANSERİ VE GENETİK TESTLER: NEDEN YAPILMALI
Meme kanseri tanısı almış ya da ailesinde meme kanseri olan kadınların, tedavilerinin doğru belirlenmesi ya da ailesel bir kanser riskinden korunmaları için moleküler genetik testler yaptırmaları öneriliyor.
Tüm meme kanserlerinin yaklaşık %10’unun kalıtsal olduğu biliniyor. Meme kanseri ile ilişkili olduğu bilinen en sık mutasyonlar BRCA1 ve BRCA2 genlerinde olsa da, bunlar dışında tanımlanmış başka gen mutasyonları da söz konusu. Bu genlerde mutasyon olması bireyin ortalamalardan daha yüksek meme kanseri riski ile karşı karşıya olduğu anlamına geliyor. Normalde her 8 kadından 1’inin ömrünün bir noktasında meme kanseri ile karşı karşıya kalacağı düşünüldüğünde, mutasyonlara bağlı daha da artmış bu genetik risk küçümsenmeyecek boyuta ulaşıyor. Bu mutasyonların bazılarının aynı zamanda yumurtalık kanserine de neden olduğu mutlaka akılda tutulmalı.
Meme kanseri ile ilgili kalıtsal gen hasarı sadece anneden gelmiyor, bu nedenle anne, teyze ve anneanne kadar hala ve babaannede de meme ya da yumurtalık kanseri olup olmadığı önem arz ediyor.
Güncel bilgilere göre, 25 yaşından itibaren tüm kadınlarda meme kanseri riski bir uzman tarafından değerlendirilmeli ve düzenli ultrason ya da mamografi taramalarına ne zaman başlanacağı ya da genetik test ihtiyacının olup olmayacağı belirlenmeli.
Meme kanseri tanısı almış kadınlarda ise, kanserin 50 yaşından erken çıkması, ailede meme ya da yumurtalık kanseri hikayesinin olması, “üçlü-negatif” olarak bilinen tipte meme kanseri olması ve ikinci kez meme kanseri gelişmesi durumlarında genetik değerlendirme büyük önem kazanmakta.
Meme kanseri genetik testlerinden ne beklenmeli?
Genetik test hasta için sıkıntısız bir prosedür. Tanı için elde edilmiş biyopsi materyali ya da kalıtsal kanser taraması için alınacak kan örneği yeterli.
Meme kanseri tanısı almış hastalarda genetik test yapılmasının en büyük faydası doğru tedavi seçimi yapabilmek. Bazı gen mutasyonları belli tedavilerin etkili olmayacağını gösterdiğinden, hastada var olan mutasyonlarının saptanması yanlış tedaviyle zaman kaybını engelliyor ve başarı şansını artırıyor.
Ailesinde, özellikle 50 yaş altında tanı almış meme ya da yumurtalık kanseri olan bireylere ise, taşıdıkları genetik riskin saptanması ile etkin koruyucu tedaviler uygulanabiliyor.
Tüm bu süreçlerde kadınların doğru yönlendirilmesi için bir genetik uzmanından danışmanlık alınması en uygun seçim olacaktır.
Meme kanseri tanısı almış ya da ailesinde meme kanseri olan kadınların, tedavilerinin doğru belirlenmesi ya da ailesel bir kanser riskinden korunmaları için moleküler genetik testler yaptırmaları öneriliyor.
Tüm meme kanserlerinin yaklaşık %10’unun kalıtsal olduğu biliniyor. Meme kanseri ile ilişkili olduğu bilinen en sık mutasyonlar BRCA1 ve BRCA2 genlerinde olsa da, bunlar dışında tanımlanmış başka gen mutasyonları da söz konusu. Bu genlerde mutasyon olması bireyin ortalamalardan daha yüksek meme kanseri riski ile karşı karşıya olduğu anlamına geliyor. Normalde her 8 kadından 1’inin ömrünün bir noktasında meme kanseri ile karşı karşıya kalacağı düşünüldüğünde, mutasyonlara bağlı daha da artmış bu genetik risk küçümsenmeyecek boyuta ulaşıyor. Bu mutasyonların bazılarının aynı zamanda yumurtalık kanserine de neden olduğu mutlaka akılda tutulmalı.
Meme kanseri ile ilgili kalıtsal gen hasarı sadece anneden gelmiyor, bu nedenle anne, teyze ve anneanne kadar hala ve babaannede de meme ya da yumurtalık kanseri olup olmadığı önem arz ediyor.
Güncel bilgilere göre, 25 yaşından itibaren tüm kadınlarda meme kanseri riski bir uzman tarafından değerlendirilmeli ve düzenli ultrason ya da mamografi taramalarına ne zaman başlanacağı ya da genetik test ihtiyacının olup olmayacağı belirlenmeli.
Meme kanseri tanısı almış kadınlarda ise, kanserin 50 yaşından erken çıkması, ailede meme ya da yumurtalık kanseri hikayesinin olması, “üçlü-negatif” olarak bilinen tipte meme kanseri olması ve ikinci kez meme kanseri gelişmesi durumlarında genetik değerlendirme büyük önem kazanmakta.
Meme kanseri genetik testlerinden ne beklenmeli?
Genetik test hasta için sıkıntısız bir prosedür. Tanı için elde edilmiş biyopsi materyali ya da kalıtsal kanser taraması için alınacak kan örneği yeterli.
Meme kanseri tanısı almış hastalarda genetik test yapılmasının en büyük faydası doğru tedavi seçimi yapabilmek. Bazı gen mutasyonları belli tedavilerin etkili olmayacağını gösterdiğinden, hastada var olan mutasyonlarının saptanması yanlış tedaviyle zaman kaybını engelliyor ve başarı şansını artırıyor.
Ailesinde, özellikle 50 yaş altında tanı almış meme ya da yumurtalık kanseri olan bireylere ise, taşıdıkları genetik riskin saptanması ile etkin koruyucu tedaviler uygulanabiliyor.
Tüm bu süreçlerde kadınların doğru yönlendirilmesi için bir genetik uzmanından danışmanlık alınması en uygun seçim olacaktır.